8 Eylül 2009 Salı

Verilerimiz ne kadar güvende?


Fig.1Yaşamımıza giren teknolojik aletler sayesinde sürekli sayısal dosya üretiyoruz. Cep telefonumuza koyduğumuz müzik dosyaları, çektiğimiz fotoğraflar, seyrettiğimiz filmler, gönderdiğimiz ve aldığımız e-postalar, çizim dosyalarımız, evraklarımız ve örnekleri çoğaltılabilecek bir yığın dosya türü.

Büyük bir kısmımız multimedia dosyalarını depolamak için büyük kapasiteli sabit diskler kullanıyor. Bazılarımız daha fanatik ve kaydedilebilir DVD üzerine kayıtlarını yapıp, bunları güzel güzel etiketleyip son derece titiz arşivler hazırlıyor. Hatta bu işler için güzel disk depolama çantaları ve çeşit çeşit aksesuarlar satılıyor.



Hemen burada bir ara verelim ve geçmişten bu yana ne tür medyalar kullandık bir hatırlamaya çalışalım: Delikli kâğıtlar, müzik kasetleri, microdrive (ZX spectrum için vardı), 5.25” ve 3.5” esnek diskler, manyeto optik diskler, ZIP sürücüler, sayısal ve analog yedekleme bantları, katı diskler (hard disk), CD, DVD, Blu-RAY, HD-DVD flash bellekler ve hatırlayamadığımız, geçmişte kalan ya da halen kullanılmakta olan bir yığın araç gereç. Bu medyaların bir çoğu terk edildi. Bazıları hala kullanılıyor. Terk edilenlerin, terk edilme sebepleri kapasite yetersizliği, güvenilemezlik, teknoloji terki olarak sayılabilir. Kapasite yetersizliği ve güvenilmezlik anlaşılabilir ve kabul edilebilir sebepler. Ancak teknolojilerin terk edilmesinin arkasındaki sebepler çoğu zaman dayanaksız oluyor ve biz kullanıcıları mağdur ediyor. Örneğin en yakın tarihimizde Blu-RAY - HDD çekişmesi. Tamamen ticari olan bir savaşı Blu-RAY kazandı ve HD-DVD piyasadan çekildi. Allahtan bu, teknoloji henüz yayılmamışken gerçekleşti. Buna benzer geçmişten de anlatılabilecek öykü çok. Ancak bu kadar bahis yeterli.

Tüm bunları anlatmamızın sebebi kaydettiğimiz dosyaların güvenliğini sorgulamaktı. Herhangi bir fotoğrafı sayısal ortamda kopyaladığınızda “bu fotoğrafın dosyasını 20 sene sonra açabilecek miyim?” diye düşüneniniz oldu mu hiç? Fotoğraflarınızı DVD ye kaydettiniz. DVD nin ömrü ne kadar? 10 sene diyen var 30 sene diyen var. Ben 1 sene sonra açılmayan DVD leri biliyorum. Diyelim ki her şey yolunda gitti 30 sene dayandı. 30 sene sonra DVD okuyan cihazlar olacak mı? Katı diskte sakladığınız dosyalar 50 sene dayandı; 50 sene sonra SATA ya da IDE veri yolu olan bilgisayarlar olacak mı? Böyle düşündüğünüzde gerçekten büyük bir panik yaşamanız gerekir. Çünkü bu sorularımızın cevabı ‘hayır’. Pekiyi çözüm ne? Şu anda en uygun çözüm yeni medyalar ve depolama ortamları çıktıkça eski verileri bunlara aktarmak. Ama gün geçtikçe büyüyen, zaman geçtikçe biriken ve sayısı artan dosyalar bu işi neredeyse bir azap haline getirebilir. Bu işi 10 sene süresince yapmayı deneseniz, tahminimce ilk 3 senede vazgeçersiniz. Geriye bir tek internette veri depolama hizmeti veren şirketler kalıyor. Bunlara belli bir ücret karşılığı hesap açıyorsunuz ve dosyalarınızı upload ederek burada arşivleyebiliyorsunuz. Gerisi sizin derdiniz olmaktan çıkıyor. Burada iki endişe veri aktarımının yavaş olması (ki zaman içinde bu kesin çözülecektir) ve bilgilerinizin başkalarında olmasıdır. Ama bana sorarsanız bu konuyu çok dert etmenize gerek yok. Prensip olarak elektronik ortamdaki hiçbir bilgi güvende değildir. Ama gene de içiniz rahat etsin diye bir şifreleme programı alarak dosyalarınızı göndermeden önce şifreleyip ve hatta kodlayabilirsiniz.

Özet olarak gelişen teknoloji ve rekabet dolayısı ile sakladığımız verilerin geleceği güvende değil. Sizin için önemli resimleri bastırın 100 yıl dayansın, filmleri orijinal alın 10 sene gitsin, evrakları basın 20 sene beklesin. Diğerleri için endişelenmeyi bırakın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder